Eski başbakanlardan A. Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes, 23 Aralık 2011 Cuma günü  vefat etmiştir.

Çok acılar çekildi, çok ağır bedeller ödendi. Aydın Menderes'in özel kimliği siyasi kimliğinden daha önemliydi. En elverişsiz şartlarda bile sürdürdüğü düşünce sorumluluğu ve duyarlılığı her türlü takdirin üstündedir. Ama o bizim için, vakarı ve sabrı ile babasına layık bir evlat olma konusundaki özelliklerinden dolayı çok önemliydi.

Gerçekten de sabrıyla metanetiyle gayretiyle örnek bir insandı. Yiğitçe bir tevekkülü vardı. Bu hayatı herkes bir türlü yaşıyor, o da böyle yaşadı. Böyleymiş kaderi. Babasınınki öyle, onunki de böyle. Şimdi babasının, annesinin, kardeşlerinin yanına gitti.

Hiçbir koşulda düşmanlık duygusuyla hareket ettiğini görmedik onun. Siyasetinde hep barışçıl ve nefretten uzak bir dil ile seslendi ülkesine. Acılarla dolu hayatına asla küsmediğini gördük.

Babası Merhum Adnan Menderes'i ondan amansızca alan, akıl dışı siyasi sistematiğe ve bildik vesayete karşı her zaman büyük bir özveri ile olabildiğince dik durmaya çalışarak yaşadı.

Aydın Menderes'in şu sözlerini hatırlayalım ; ''Ya, bu güzel, ipekten yumuşak, veli mizaçlı insanın, hizmet dervişinin boynuna, kim nasıl yağlı ilmiği geçirebilir ? '' Evet bizler sizin bu sorunuzun cevabını artık çok iyi biliyoruz.

Aydın Menderes'in bir ağabeyi trafik kazasında vefat etmiş, diğer ağabeyi ise kendi canına kıymıştı.

Aydın Menderes, Başbakan olan babasının darağacında idam edildiğini daha gencecik yaşında, bir radyo haberiyle öğrenmişti.

Geçirdiği kaza sonrasında tekerlekli sandalye ile yaşamak durumunda kalmıştı. Hayat ona acılı tarafını sıklıkla göstermişti.

O, milletin ve bir darağacının yetimiydi.

''Allah, ona rahmetiyle muamele eylesin ve mekanını cennet kılsın''